Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru yapabilir.
Anayasa Mahkemesi bireysel başvurusuna konu olan hak ve özgürlükler, hem Anayasa ile güvence alına alınan hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokollerde güvence altına alınan hak ve özgürlükler olmalıdır.
Anayasa’da düzenlenmiş ancak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokollerde düzenlenmemiş bir hak ve özgürlük için Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru hakkı bulunulamaz.
Örneğin Özgürlük ve Güvenlik hakkı hem Anayasa’nın 19. maddesinde “kişi hürriyeti ve güvenliği” hakkı adı altında düzenlenirken hem de AİHS’nin 4. maddesinde “Özgürlük ve Güvenlik Hakkı” adı altında düzenlenmiş olup özgürlük ve güvenlik hakkı ihlali için Anayasa Mahkemesine Bireysel başvuruda bulunabilirken buna karşılık “gençlik ve spor hakkı” Anayasa’da güvence altına alınmış bir hak olmasına rağmen AİHS’de düzenlenmediği için bu hak ihlali için Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda bulunamaz.
Bireysel başvuruya hem ceza yargılaması hem idari yargılama hem de medeni hukuku ilgilendiren yargılamalar gibi yargılamalarda yaşanan hak ihlallerinin giderilmesi için başvuru yapılabilecektir.
Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Hakkına Sahip Olanlar
Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru hakkına sahip olanlar 6216 Sayılı Anayasa Mahkemesinin Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 46.maddesinde düzenlenmiş olup kanun gereğince başvuru yapabilecek olan kişiler şu şekilde düzenlenmiştir.
- “Bireysel başvuru ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir.”
- “Kamu tüzel kişileri bireysel başvuru yapamaz. Özel hukuk tüzel kişileri sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilir.
- “Yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak yabancılar bireysel başvuru yapamaz.”
Yani Anayasa Mahkemesi’ne Anayasa’da, AİHS’nde ve Türkiye’ nin taraf olduğu ek protokollerde, güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkes, bireysel başvuru yapabilir.
Dernek, Vakıf, Sendika gibi özel hukuk tüzel kişileri sadece tüzel kişiliğe ait hakların ihlal edildiği iddiasıyla başvuru yapabilir.
Kamu tüzel kişilerinin ise Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru hakları bulunmamaktadır.
Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Yapılmadan Önce İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi
Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
“… Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru hakkı” kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.”
Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur.
Başvurucunun, bireysel başvuru konusu şikâyetini süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması gerekir.
İç hukuk yollarının tüketilmesi olağan kanun yollarının tüketilmesi anlamına gelmektedir. Kesin olarak verilen yerel mahkeme kararlarının tefhimi ya da tebliği tarihinden itibaren olağan kanun yolları tüketilmiş sayılır. Yine temyiz yolu açık olan bir karar hakkında temyiz incelemesi sonucunda verilen kesin karar tarihinden itibaren olağan kanun yolları tüketilmiş sayılır.
Olağan kanun yolları tüketilmeden Anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunulamaz, örneğin ceza yargılaması sonucunda verilen mahkûmiyet kararına karşı bireysel başvuruda bulunabilmek için eğer verilen karar temyizi kabil bir karar ise Yargıtay’ın temyiz incelemesi sonucu verdiği kesin karara karşı bireysel başvuruda bulunabilir.
Temyiz yolu tüketilmeden önce Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılması halinde Anayasa Mahkemesi iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle başvurunun kabul edilemez olduğuna karar verecektir.
Anayasa Mahkemesi 26/03/2013 tarih ve 2012/403 B. Numaralı kararında “19.Hukuk davalarında 1086 sayılı Kanun’un 440. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre Yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabilmektedir.
Bu yola başvurulması hâlinde karar düzeltme talebine ilişkin bir karar verilinceye kadar mahkeme kararının kesinleşmesi ve başvuru yollarının tüketilmesi söz konusu değildir. Bu durumda karar düzeltme talebine ilişkin bir karar verilmeden hukuk yollarının tüketildiği söylenemez.
20.Bu çerçevede, hukuk davaları kapsamında karar düzeltme yoluna başvurulmuş ise Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için, öncelikle bu talebe ilişkin kararın beklenerek bu yolun tüketilmesi gerektiği açıktır. Başvuru konusu olayda, başvurucuların karar düzeltme talebi hakkında henüz karar verilmediğinden olağan kanun yolları tüketilmemiş sayılmaktadır.
21. Açıklanan nedenlerle, başvuru konusu işleme karşı kanunda öngörülmüş yargısal başvuru yollarının tamamı tüketilmeden bireysel başvuru yapıldığı anlaşıldığından başvuruların diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “başvuru yollarının tüketilmemiş olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.”
Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Süresi
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru usulü” kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.”
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’ nün “Başvuru süresi ve mazeret” başlıklı 64. maddesi şöyledir:
“Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Başvurucu mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvurusunu yapamadığı takdirde, mazeretinin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde ve mazeretini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilir. Komisyonlar raportörlüğünce mazeretin kabulünün gerekip gerekmediği yönünde karar taslağı hazırlanır.
Komisyon, öncelikle başvurucunun mazeretinin geçerli görülüp görülmediğini inceleyerek mazereti kabul veya reddeder. Başvurunun niteliğine uygun düştüğü takdirde mazeret ve kabul edilebilirliğe ilişkin tek bir taslak hazırlanıp bu iki husus birlikte karara bağlanabilir.”
Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru süresi olan 30 günlük süresinin başlangıç tarihi başvuru yollarının tüketildiği tarihin öğrenilmesi ile başlamakta olup kesin kararın tebliğinin beklenilmesi halinde başvuru süre aşımı nedeniyle reddedilebilecektir.
Özellikle kararın bizzat başvurucu tarafından, vekilinden önce E- devlet üzerinden “Uyap Vatandaş Portal’ dan” öğrenilmesi halinde dahi süre başvurucunun “Uyap Vatandaş Portal’ dan” öğrendiği tarihten itibaren başlayacaktır.
Yine başvurucu vekilinin kesin kararı tarafına tebliğinden önce Uyap’ tan okuması halinde de başvuru süresi tebliğ tarihinden değil başvurucu vekilinin kararı Uyap’ tan öğrenme tarihinden itibaren başlayacaktır.
Anayasa Mahkemesi 08/03/2023 tarih ve 2019/13338 B. Numaralı kararında” 44.Somut olayda yargılama sürecinde nihai karar olan Bölge İdare Mahkemesi ilamına ilişkin olarak UYAP evrak işlem kütüğü üzerinde yapılan incelemede ilgili kararın başvurucu tarafından 27/3/2019 günü saat 18.09’da açılarak okunduğu tespit edilmiştir. Bir başka deyişle başvurucunun vekiline 6/4/2019 tarihinde tebliğ yapılmışsa da daha önce başvurucu asilin UYAP üzerinden 27/3/2019 tarihinde başvuruya konu karara erişim sağlayarak kararı öğrendiği görülmüştür.
45. Bölge İdare Mahkemesi ilamını başvurucunun Uyap üzerinden okuduğunun, bu kapsamda 27/3/2019 tarihinde bireysel başvuruya ilişkin nihai karardan haberdar olduğunun ve bu doğrultuda bireysel başvuru süresinin 27/3/2019 tarihinden itibaren işlemeye başladığının kabul edilmesi gerekir.
46. Sonuç olarak bireysel başvuru konusu yargılama sürecine ilişkin nihai karardan 27/3/2019 tarihinde haberdar olduğu anlaşılan başvurucunun otuz günlük bireysel başvuru süresinin son günü olan 26/4/2019 tarihinden sonra 30/4/2019 tarihinde gerçekleştirdiği ve herhangi bir mazeret de sunmadığı bireysel başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.” gerekçesiyle başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.
Yine Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan başvurucuya en geç müddet namenin tebliği ile başvuru süresi başlayacaktır. Anayasa Mahkemesi 017/09/2013 tarih ve 2013/2470 B. Numaralı kararında “19. Başvuru konusu olayda başvuru yolları 17/10/2012 tarihinde Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin kararını onaması ile birlikte tüketilmiştir.
Dosya kapsamından bu kararın başvurucuya tebliğ tarihi anlaşılamamakla birlikte, başvurucunun hükmen tutuklu olması nedeniyle nihai karardan haberi, müddet namenin kendisine tebliğ edildiği 10/1/2013 tarihinde olmuştur. Bu nedenle başvuru yolunu tüketen nihai kararın başvurucu tarafından öğrenildiği tarihin, müddet namenin tebliğ tarihi olan 10/1/2013, bireysel başvuru tarihinin de 3/4/2013 olduğu gözetildiğinde bireysel başvuru için öngörülen otuz günlük sürenin geçtiği anlaşılmaktadır.
20. Açıklanan nedenlerle, başvuru yollarının tüketildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılmayan bireysel başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “süre aşımı” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.” gerekçesiyle başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.
Ağır Ceza Davaları hakkında daha fazla bilgi almak için www.dhdanismanlik.com/ankara-ceza-avukati/ sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Usulü
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru usulü” kenar başlıklı 47. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvurular, bu Kanunda ve İçtüzükte belirtilen şartlara uygun olarak doğrudan ya da mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılabilir.”
Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru da bulanan başvurucu, Kanunda ve İçtüzükte belirtilen şartlara uygun biçimde İçtüzük ekindeki ve Mahkemenin internet sitesinde yayımlanan başvuru formunu usulüne uygun olarak düzenledikten sonra doğrudan Anayasa Mahkemesine başvurabileceği gibi diğer mahkemeler ya da yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla da başvuruda bulunabilir.
Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Formu
Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru formu eksiksiz ve tam olarak aşağıdaki hususlar dikkate alınarak doldurulmalıdır;
- Başvurucunun kişisel bilgileri tam eksizsiz olarak doldurulmalıdır.
- Vekil ile ya da yasal bir temsilci vasıtasıyla yapılan başvurularda vekil ve yasal temsilcilerin kişisel bilgileri tam ve eksiksiz bir şeklide doldurulmalıdır.
- Başvuruya konu olaylar ve başvuru yollarının tüketilmesine ilişkin aşamalar tarih sırasına göre açıklanmalıdır.
- Başvuru yollarının tüketildiği veya başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarih yazılmalıdır.
- Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenlerle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve delillere ait özlü açıklamalar yazılmalıdır.
- Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru formu sonuç bölümünde; ileri sürülen ihlallerin tespiti ile ihlalin ortaya çıkardığı zararın giderilmesi için yeniden yargılama yapılması veya uğranılan maddi ve manevi zararın tazmin edilmesi talep edilmeli, tazminatın miktarı belirtilmelidir.
- Başvuru formuna, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararlar tarih sırasına göre numaralandırılarak eklenmelidir.
- Başvurucunun kimlik fotokopisi eklenmeli
- Başvurucu kısıtlı ise kısıtlılık kararı eklenmelidir.
- Vekil ile temsil ediliyor ise vekaletname eklenmelidir.
- Başvuru harcının ödendiğine dair makbuz eklenmelidir.
Başvuru evrakında herhangi bir eksiklik bulunması hâlinde, Mahkeme yazı işleri tarafından eksikliğin giderilmesi için başvurucu veya varsa vekiline on beş günü geçmemek üzere bir süre verilir ve geçerli bir mazereti olmaksızın bu sürede eksikliğin tamamlanmaması durumunda başvurunun reddine karar verileceği bildirilir.
Bireysel Başvuru formu ya doğrudan Anayasa Mahkemesine teslim edilmeli ya diğer mahkemeler aracılığıyla ya da yurt dışı temsilcilikleri vasıtasıyla gönderilmelidir. Bunun dışında posta yoluyla yapılan başvurular kabul edilmez.
Ceza İnfaz Kurumunda buluna tutuklu ya da hükümlüler de Ceza İnfaz Kurumu aracılığıyla başvuru formunu göndererek bireysel başvuruda bulunabilirler.
Başvurucunun Temsili
Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru, bizzat başvurucu tarafından yapılabileceği gibi, başvurucunun kısıtlı olması halinde kanuni temsilcisi ya da avukatı tarafından yapılabilir.
Avukat veya kanuni temsilci aracılığıyla yapılan başvurularda temsile dair yetki belgesinin sunulması zorunludur.
Başvurunun avukat ya da kanunu temsilci vasıtasıyla yapılması halinde bütün yazışmalar ve tebligatlar avukat ya da kanuni temsilci ile yapılır.
Avukata ya da kanuni temsilciye yapılmış tebligatlar başvurucuya yapılmış sayılır başvurucuya ayrıca tebligat çıkarılmaz.
Bireysel Başvuru Harcı ve Adli Yardım
Bireysel başvuru 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince harca tabidir. Harç miktarı her yıl yenilenir. 2023 yılında bireysel başvuru harcı 1480,40-TL. dır.
Bireysel başvuru harcını ödeme gücü olmayanlar, ödeme gücü olmadığına dair açıklamalarda bulanarak ve bu durumu belgelendirerek (örneğin muhtarlıktan fakirlik belgesi alarak) başvuru formuna eklemelidir.
Başvuru Hakkında Anayasa Mahkemesinin Verebileceği Kararlar
Anayasa Mahkemesine geçerli bir başvuru yapıldıktan sonra Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru hakkında başvurunun kabul edilmezliğine ya da başvurunun kabul edilebilirliğine karar verebilir.
Anayasa Mahkemesi, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımayan ve başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı başvurular ile açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.
Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru hakkında kabul edilebilirlik kararı verilebilmesi için 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45 ila 47. nci maddelerinde öngörülen şartların taşınması gerekir.
Kabul edilebilirliğine karar verilen bireysel başvuruların esas incelemesi bölümler tarafından yapılır. Anayasa Mahkemesi tarafından esas inceleme sonunda, başvurucunun Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerinden birinin ya da birkaçının ihlal edildiğine ya başvurucunun herhangi bir hal ihlaline uğramadığına karar verilir.
İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir.
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir.
Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.
Bölümlerin esas hakkındaki kararları gerekçeleriyle birlikte ilgililere ve Adalet Bakanlığına tebliğ edilir ve Mahkemenin internet sayfasında yayımlanır.
Anayasa mahkemesi kararları Anayasa’nın 153.maddesinin 6. fıkrası gereğince bağlayıcı olup, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.
Anayasa Mahkemesinden Tedbir Kararı Talep Edilmesi
Başvurucunun yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike bulunduğunun anlaşılması üzerine, Bölümlerce esas inceleme aşamasında gerekli tedbirlere re’ sen veya başvurucunun talebi üzerine karar verilebilir.
Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda tedbir talep edilmesi halinde, başvuru formunun tedbir talebine ilişkin bölümüne bu talebin ve gerekçesinin yazılması gerekmektedir.
Bu bölüme tedbir talebi ve gerekçesinin yazılmaması ve re’ sen tedbir kararı verilebilecek bir durumun da bulunmaması halinde tedbir yönünden Mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmayacaktır.
Anayasa Mahkemesince tedbire karar vermesi hâlinde tedbir kararının ifası için bu karar ilgili kişi ve kurumlara bildirilir. Tedbir kararı verilen başvurunun esası hakkındaki kararın en geç altı ay içinde verilmesi gerekir.
Anayasa Mahkemesine Başvuru Hakkının Kötüye Kullanılması
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Başvuru hakkının kötüye kullanılması” kenar başlıklı 51. maddesi şöyledir:
“Bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığı tespit edilen başvurucular aleyhine, yargılama giderlerinin dışında, ayrıca iki bin Türk lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasına hükmedilebilir.”
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’ nün “Başvuru hakkının kötüye kullanılması” kenar başlıklı 83. maddesi şöyledir:
“Başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvuru reddedilir ve yargılama giderleri dışında, ilgilinin iki bin Türk lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilir.”
Anayasa Mahkemesi 02/07/2015 tarih ve 2013/1013 B. Numaralı kararında
“32. Bu kapsamda özellikle, Mahkemeyi yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında Mahkemenin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya tahrik edici bir üslup kullanılması ile söz konusu başvuru yolu kapsamında ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda, başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (S.Ö., § 29).
33. Somut başvuru açısından başvurucunun, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 9/2/2007 tarihli onama ilamının ardından talep olmadan karar düzeltme incelemesi yapıldığı yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığı zira Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/6/2005 tarihli kararının, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 9/2/2007 tarihli ilamı ile onanmasının ardından davalı tarafça 1/7/2007 tarihli dilekçe ile karar düzeltme talebinde bulunulduğu, bu dilekçenin başvurucuya 6/7/2007 tarihinde tebliğ edildiği ve başvurucunun davalının karar düzeltme talebine cevap verdiği anlaşılmıştır.
34. Açıklanan nedenle, başvurucu tarafından ileri sürülen iddianın yanıltıcı beyan niteliğinde olduğu, başvuruya konu yargılama dosyası incelendiğinde aslında karar düzeltme başvurusunun gerçekleştiği anlaşıldığından başvurunun “başvuru hakkının kötüye kullanımı” nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
35. Başvurucu aleyhine, başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle 6216 sayılı Kanun’un 51. maddesi ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’ nün 83. maddesi uyarınca takdiren 500,00 TL disiplin para cezasına hükmedilmesi gerekir.” gerekçesiyle başvuru hakkının kötüye kullanıldığına karar vermiştir.
Başvuru Lehine Hükmedilen Tazminatın Ödenmesi
Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesi tarafından başvurucu lehine tazminat ödenmesine karar verilmesi halinde hükmedilen tazminat ve yargılama giderleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ödenir. Başvurucu veya avukatının bir dilekçe ile Hazine ve Maliye Bakanlığına hükmedilen tazminat ve yargılama giderlerinin ödenmesi için başvuruda bulunması gerekir.
Dönmez Ankara Hukuk BürosuAnayasa Mahkemesi bireysel başvuru sürecini en iyi şekilde yönetmek için ekip olarak sizlere hizmet vermeye hazırız. Bizimle hemen iletişime geçin!