Hukuk dünyamızda araç değer kaybı kavramı konusunda net bir tanım bulunmamakla birlikte; Karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası altında sigortacı, kaza esnasında hatalı olan araç sahibinin sorumluluklarına müteselsilen, yani zincirleme olarak ortak olmaktadır.
Ankara değer kaybı alanında dönmez hukuk bürosu olarak uzman ekibimiz ile hizmet vermekteyiz. Her türlü araç değer kaybı işlemlerinizde bizimle iletişime geçin!
Araç Değer Kaybı Avukatı (Ankara Değer Kaybı Avukatı)
Değer kaybı tazminatı talep etmek, karmaşık bir süreç olabilir. Zararın tam ve doğru bir şekilde tespiti, bu sürecin en önemli aşamalarından biridir. Bağımsız değerleme uzmanlarıyla iş birliği yapan ekibimiz, aracınızın kaza öncesi ve sonrası değerini titizlikle hesaplar.
Değer düşüklüğü iddiaları sıklıkla açık ve kesin sınırlar içinde ilerlemez. Sigorta firmaları, tazminat ödemelerini minimuma indirgemek için direnebilir. Bu, sigorta politikaları, daha önce alınmış yargı kararları ve hukuki savunmalar konusunda geniş bir bilgiye sahip olmanızı zorunlu kılar.
Değer kaybı konusunda uzman Ankara araç değer kaybı avukatı, bu evrede sadece kendi bilgi ve deneyimi ile değil, aynı zamanda müzakere becerileri ve hukuki taktiklerle de sizi yönlendirir.
Ankara’da değer kaybı davası açmayı düşündüğünüzde, uygun hukukçuyu seçmek büyük öneme sahiptir. Bu uzmanlar, sizin lehinize en uygun sonucu sağlamak adına gerekli olan hukuki işlemleri, taktikleri ve müzakereleri yürütür.
Unutulmamalıdır ki, değer kaybı, yalnızca finansal bir zararın telafisi değil, aynı zamanda adil bir tazminat elde etme hakkınızın takibidir. Bu alanda deneyimli bir avukat ile çalışmak, haklarınızın güvence altına alınmasında hayati bir adımdır.
Araç Değer Kaybı Nedir?
Bir trafik kazası sonrasında aracınızda oluşan hasar, serviste onarılıp eski haline gelmiş olsa bile aracınız, artık TRAMER kayıtlarında “Hasarlı Araç” olarak görülecektir. Bu durum aracınızın satış fiyatında değer kaybı yaşanmasına neden olacaktır.
Aracın kaza öncesi ve sonrasındaki piyasa değeri arasında oluşan fark, “Araç Değer Kaybı” olarak tanımlanmaktadır. Daha aydınlatıcı olması için bu durumu bir örnekle açıklayalım. Aracınızın piyasa değerinin kaza öncesinde 100.000 TL olduğunu varsayalım.
Kaza sonrasında aracınız tamir edilip eski haline getirilmiş olsa dahi, aracın satış değeri 90.000 TL’ye inmiş ise 10.000 TL’lik bir değer kaybı söz konusu olacaktır. Endişe etmenize hiç gerek yok. Ankara hukuk bürosu olarak uzman ekibimiz ile Ankara değer kaybı özelinde atacağımız birkaç doğru adımla maddi kaybınızın üstesinden gelebiliriz.
Araç Değer Kaybı Tazminatı Nedir?
Trafiğe çıkan araçlarda araç değer kaybı durumunun oluşmasından ya da meydana gelmesinden kastedilen husus aracın uzun bir süre boyunca kullanımından kaynaklanan kaba bir tabirle aracın eskimesi ya da değerinin düşmesi değildir.
Aracın herhangi bir sebepten kaynaklanacak şekilde bir kazaya karışıp işin sonunda araçta maddi bir zarar durumu ortaya çıktıktan sonraki aracın ekonomik kıymetinde oluşan kayıptır. Bir başka deyişle bu durum şöyle açıklanmaktadır:
Araç değer kaybı; meydana gelen trafik kazası neticesinde hasar alan ve bu hasar nedeniyle onarım, bakım, tadilat vb. işlemlerden geçen bir aracın akabindeki süreçte ikinci el piyasasındaki değerini ifade eden bir kavramdır. Bir başka ifade ile kaza geçiren aracın kazadan sonra ne kadar iyi bir şekilde tamir edilmiş olursa olsun, ekonomik değerinde meydana gelen düşüştür.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. maddesine göre ise trafik kazası esnasında değer kaybı oluşması durumunda meydana gelen kazada kusurlu olan tarafın trafik sigortası, hem kaza dolayısıyla meydana gelen hasarı ve zararı karşılamakla, hem de doğrudan zarar olarak kabul gören araç değer kaybı işlemini telafi etmekle yükümlüdür.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesine göre ise; “aracın bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olur.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
Araç değer kaybının kimden talep edilebilir olduğu konusuna baktığımızda ise; meydana gelen kazada kusursuz olan tarafın araç değer kaybı, kazaya sebep olan taraf ya da o tarafın zorunlu trafik sigortasından karşılanır. Karşı tarafın sigortasından ya da karşı tarafın kendisinden herhangi bir değer kaybı talep edebilmek için her şeyden önce kazanın oluşumunda yüzde yüz kusurlu olmamak gerekmektedir.
Bu bağlamda kusurun oranı da önem arz etmektedir. Zira kısmi bir kusur söz konusu ise kusurlu olunmayan oranda bir talepte bulunmak mümkündür. Kazanın meydana gelmesinde kusursuz taraf, araçta meydana gelen değer kaybının karşılanması için ekspertiz raporu alarak değer kaybına sebep olan tarafa dava açabilir yada bu kaybın karşılanması için Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapabilir.
Dava yolu ile değer kaybının tazmin edilmesi durumunda ise; kazada tam kusurlu olarak nitelendirilmemiş olan taraf, hasar gören eşyasının değerinde oluşan düşüş miktarında araçta oluşan değer kaybını ve binaenaleyh dolaylı olarak oluşan zarar olarak; ikame araç ya da kazanç kaybı bedeli talep etme hakkına da sahiptir.
Bu talep, özellikle hasar gören aracın serviste ve bakımda kaldığı süre boyunca kiralanan araçlarda veya ulaşım için kullanılan alternatif ulaşım bedellerinin karşılanmasında gündeme gelmekte ve talep edilebilmektedir.
Burada belirtilmesi gereken en önemli hususlardan bir tanesi, doğrudan değer kaybı ile iş kaybı zararlarının karıştırılmamasıdır. Dolaylı olarak kabul edilebilecek giderler, özel olarak belirtilmediği sürece sigorta şirketleri tarafından karşılanmamaktadır.
Araç değer kaybı davası açabilmek için tüm bu hususların yanı sıra aynı zamanda araçtaki hasarlı parçaların daha önceden hasara uğramamış parçalar olması, onarım veya yenileme işleminden geçmemiş olması ve kazadan önce araçta herhangi bir hasar kaydının bulunmaması gerekmektedir.
Yargı Mercii Olan Yargıtay Yüksek Mahkemesinin Örnek Kararı
Yargı mercii olan Yargıtay Yüksek Mahkemesinin bir kararına göre boya işlemine gerek duymadan değiştirilebilen far, silecek, jant ve cam benzeri parçalara değer kaybı uygulanmamaktadır. Bu sebeple de araç üzerinde gerçekleşen hasarın bu gibi parçaların dışında gerçekleşmiş olması gerekir.
6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 72. maddesine göre ise araçta meydana gelen değer kaybını tazmin etme süresi, başka bir deyişle dava açma süresi kanunen 2 yıllık bir zamanaşımına tabii tutulmuştur.
Buna ek olarak yasal şartların mevcut olması halinde kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren en fazla 10 yıllık bir zamanaşımı süresi mevcuttur. Yani tarafların kaza tarihinden itibaren 10 yıl içerisinde dava açmamaları durumunda konu ile ilgili tüm hakları yasalar önünde düşmektedir Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yapmak da, araç değer kaybı tazmini yöntemlerinden bir başkasıdır.
Sigorta Tahkim Komisyonu Faktörü
Sigorta Tahkim Komisyonu sigorta ettiren ve ilgili sigorta sözleşmesinden yarar sağlayan kişiler arasında ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkların kolay ve hızlı çözülebilmesi için kurulmuş bir komisyondur.
Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurabilmek için belli başvuru şartları ve bir başvuru usulü bulunmaktadır. Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru gerçekleştirmek için öncelikle; aracın değer kaybı için ilgili sigorta şirketine yapılan başvurunun karşılanmamış olması ya da yetersiz karşılanmış olması 15 gün içinde ilgili sorunun çözülememiş olması gerekir.
Başvurunun yapılabilmesi için; şikâyetçi tarafın daha önce Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurmamış olması ve şikâyetini sigorta şirketine yazılı olarak beyan etmiş olması gerekmektedir.
Eğer Sigorta Tahkim Kurulu’na yapılan başvuru olumlu sonuçlanırsa, bahsi geçen sigorta şirketi zarar ödemek zorunluluğu ile karşı karşıya kalır. Uyuşmazlıkların Sigorta Tahkim Komisyonu’nca incelenmesi ve değerlendirilmesinin en önemli avantajı ise, 1 yıldan kısa bir süre içerisinde başvurunun sonuçlandırılmasıdır.
Mahkemelerde dava açtığınız takdirde istinafıydı, temyiziydi derken davanın sonuçlanması 4-5 yılı bulabilmektedir. Bu da ciddi hak kayıplarına neden olabilir.
Araç değer kaybı başvurusu için; kazanın gerçekleştiği anda tutulan kaza tespit tutanağı, hasar tespit tutanağı, araçların kaza sonrası çekilen, özellikle hasarı gösteren ve değişik açılardan çekilmiş fotoğrafları, aracın ekspertiz raporu, araç ruhsatı, varsa sürücülerin ehliyet fotokopileri, aracın tamir edildiği servisten alınan döküm ve faturalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Araç Değer Kaybı Bedeli İçin Şartlar Nelerdir?
- Öncelikle, aracınızda maddi hasar oluşturan kazanın Çift Taraflı Trafik Kazası olması gerekir. Tek taraflı olarak gerçekleşen (ağaca ya da elektrik direğine çarpma, duvara sürtme gibi…) kazalarda araç değer kaybı işleminin talep edilmesi mümkün değildir.
- Meydana gelen kazada sizin Kusursuz ya da Az Kusurlu olan taraf olmanız gerekir.
- Hasar gören parçaların daha önceki başka bir kaza sebebiyle hasar görüp onarılmamış olması gerekir.
- Aracınızda değer kaybına sebep olan kaza sonrasındaki 2 yıl içerisinde başvuru yapılması gerekir. Değer kaybının talep edilmesinde 2 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür.
Hasar Farkı Tazminatı/Orjinal Parça Bedeli
Çeşitli sebeplerle meydana gelen trafik kazalarında araç değer kaybı tazminatından farklı olarak ayrıca aracın tamiratı nihayete erdikten sonra tamiratta kullanılan parçaların orijinal ya da yan sanayi olup olmaması durumuna göre kazaya sebep olan tarafın ZMMS’inin bulunduğu ilgili sigorta şirketinden istenilebileceği üzere “orijinal parça bedeli” tazminatının talebi gündeme gelmektedir.
Şöyle ki; Hasar farkı tazminatı; kazalı araçta oluşan zararın giderilmesi ile onarım tutarına ilişkindir. Bu anlamda, aracın kullanıma hazır eski haline giderilmesi için yapılan tamir ve parça değişimi giderlerini kapsamaktadır.
Sigorta şirketleri; hasara uğrayan araçlar için tazminat ödemek yerine aracın onarımını anlaşmalı olduğu bir serviste gerçekleştirilerek, onarılmış şekilde teslim edilmesini ve tazminatın onarımı gerçekleştiren servise ödenmesini tercih edebilmektedirler.
Sigorta şirketleri, bu yöntemi benimsedikleri durumda, anlaşmalı servislerde onarım gören araçlar ile ilgili verilen hizmetin ilgili mevzuata uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak ve bunu denetlemek zorundadırlar. Yapılan onarım işinin sigortalı veya zarar görenin hakkını ihlal edecek/etmeyecek şekilde yerine getirilmiş olması şirketin sorumluluğundadır.
Araç Değer Kaybı İçin Örnekler
Örnek vermek gerekir ise, değiştirilmesi gereken bir parçanın onarılması, onarılması mümkün olmayan parçaların “yan sanayi”, “eşdeğer” ve/veya “çıkma” parça ile değiştirilmesi, işçiliklerin gereği gibi yapılmaması, boyanan parçalarda orijinal boya ile farklılık bulunması gibi…
Sigorta şirketinin, mevzuata uygun olarak hizmet verilmesi ve onarımların layığı ile yapılması konusunda servisle anlaşma yapmış olması, açıklanan konulardaki eksikliklere ilişkin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Kelime anlamı olarak ise hasar farkı şu şekilde açıklanır: Hasar gören aracın onarımının orijinal parçalar yerine yan sanayi, eşdeğer veya çıkma parçalarla yapılması neticesinde orijinal parçalarla onarım bedeli arasındaki farka hasar farkı denir. Başka bir ifadeyle orijinal parça fark bedeli de denilmektedir.
Örneğin, aracınızın ön tampon parçasının orijinal fiyatının kdv hariç 2.500 TL olduğunu varsayalım. Sigorta şirketi aracınıza 1.000 TL tutarında yan sanayi bir ön tampon takmış olsun. Buradaki hasar farkı, 2.500 – 1.000 TL = 1.500 TL dır. Sigorta şirketi sizin mağduriyetinizi karşılamadığı gibi burada 1.500 TL haksız kazanç elde etmiştir.
Sigorta şirketi, araç onarılsın veya onarılmasın, fatura ibraz edilsin veya edilmesin, araçta meydana gelen gerçek zarardan sorumludur. Sigorta şirketinin, anlaşmalı servis ve parça iskontosu, sigorta şirketinin kendi iç uygulaması olup; servis ve tedarikçi firma ile yaptığı dahili anlaşmadır.
Bu dâhili uygulama ve anlaşmaların 3. Kişi durumundaki mağdur araç sahibini bağlamayacaktır. Araçların üçüncü kişilere verdikleri gerçek zararların karşılanması amaçlanır.
Kaza sonrası araçlarda meydana gelen hasar ile ilgili olarak sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin hasar ve orijinal parça bedeli ile işçilik bedeli arasında uyum olması gerekmektedir. Yargıtay kararları gereğince müvekkilin aracının onarımı ve hasarının giderilmesinde orijinal parça değerlerinin esas alınması gerekmesi, sigorta şirketinin hakiki zarar bedelinden sorumlu olması gerekmektedir.
Dolayısıyla kaza sonrasında aracınızda oluşan hasara ilişkin olarak sigorta şirketi tarafından ödenmeyen orijinal parça, işçilik ve KDV ödemesi ile ilgili olarak bakiye fark bulunması halinde bunu tekrardan talep edip tahsil edebilirsiniz. Bu konuda Sigorta Tahkim komisyonu tarafından verilmiş birçok karar bulunmaktadır.
Ankara değer kaybı davaları özelinde Dönmez Ankara hukuk bürosu olarak uzman ekibimiz ile hizmet vermekteyiz. Hemen iletişime geçin!