Sosyal medya, insanların fikirlerini, duygularını ve düşüncelerini paylaşmak için kullanabilecekleri bir platformdur. Ancak, bu platformda yapılan yayınlar bazen diğer kullanıcıları tehdit eden, hakaret eden veya cinsel taciz içeren içerikler olabilir ve bunlar sosyal medya avukatı alanına girer.
Bu tür davranışlar, ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir ve bu noktada sosyal medya avukatı ve tazminat davaları devreye girer.
Tehdit, hakaret ve cinsel taciz gibi davranışlar, genellikle toplumda kabul edilemez olarak görülmektedir. Bu nedenle, bu tür davranışlar sosyal medyada meydana geldiğinde, mağdurun hukuki haklarını korumak için adım atması gerekebilir. Bu aşamada devreye giren sosyal medya avukatı, mağdurun haklarını savunmak için gereken hukuki işlemleri yürütmektedir.
Sosyal medya avukatı, öncelikle mağdurun hangi hakların ihlal edildiğini tespit ederek, hukuki bir çözüm önerir. Bu hukuki çözümler arasında, içerik kaldırma talebi, tazminat davası açma veya adli soruşturma başlatma gibi seçenekler yer alabilir.
Sosyal Medya Avukatı ile İlgili İşlem ve Talepler
İçerik Kaldırma Talebi
Mağdurun zarar gördüğü içeriğin sosyal medya platformu tarafından kaldırılmasını talep ettiği bir hukuki işlemdir. Bu işlem, sosyal medya platformları için oldukça önemlidir çünkü kullanıcıların güvenliğini sağlamakla yükümlüdürler. Bu nedenle, platformlar, kullanıcıların güvenliğini sağlamak adına içeriği kaldırmak zorunda kalabilirler.
Tazminat Davası Açma
Mağdurun zarar gördüğü içerik nedeniyle maddi veya manevi tazminat talep ettiği bir hukuki işlemdir. Bu işlem, mağdurun zararını telafi etmek için önemlidir ve aynı zamanda diğer kullanıcılara bir mesaj vermek için de kullanılabilir.
Adli Soruşturma Başlatma
Mağdurun zarar gördüğü içeriği paylaşan kişinin yargılanması için başlatılan bir hukuki işlemdir. Bu işlem, suç işleyen kişilerin cezalandırılması için önemlidir ve aynı zamanda diğer kullanıcıların da benzer suçları işlemeye karşı caydırıcı bir etkisi vardır. Ankara hukuk bürosu olarak bu hukuki işlemleri yürütmekteyiz.
Bu tür davranışlarla karşılaşan bir kişi, öncelikle bu davranışın ne olduğunu ve kendisine ne tür bir zarar verdiğini tespit etmelidir. Daha sonra, bu davranışı gerçekleştiren kişi hakkında mümkün olan tüm bilgileri toplamalı ve bu bilgileri sosyal medya avukatına sunmalıdır. Sosyal medya avukatı, mağdurun haklarını korumak için gereken hukuki adımları atacaktır.
Tehdit, hakaret ve cinsel taciz suçlarına ilişkin açılabilecek tazminat davaları, mağdurların zararını telafi etmek için önemlidir. Bu tür davranışlar nedeniyle mağdur, maddi veya manevi olarak zarar görebilir.
Maddi zarar, mağdurun maddi kayıplarını ifade ederken, manevi zarar, mağdurun ruhsal sağlığını etkileyen zararı ifade eder. Tazminat davaları, mağdurların bu zararlarını telafi etmek için açılabilir ve mağdura, tazminat davasından kazanılan tazminatlar aracılığıyla zararları telafi edilebilir.
Sosyal Medya Üzerinden Gerçekleşen Tehdit, Hakaret ve Cinsel Taciz Suçları
İnstagram, Twitter, Facebook gibi Sosyal medya üzerinden gerçekleşen tehdit, hakaret ve cinsel taciz suçlarını ayrı bir başlık altında inceleyecek olursak;
Teknolojinin gelişmesiyle bireylerin insani ilişkilerinin önemli bir kısmı sosyal mecralara taşınmıştır. Bu da sosyal mecraları suç işlemeye elverişli bir hale gelmiştir. Nitekim sosyal medya mecralarında kişiler gerçek hesaplar yahut sahte hesaplar üzerinden gerçek kimliklerini gizleyerek kötü niyetli eylemler ve paylaşımlarda bulunabilmektedir.
Sahte (fake) hesap kullanıcıları kendilerine ulaşılamayacağı düşüncesi ile hareket etmektedirler. Maalesef bu durum bireylerin sanal zorbalıklara maruz kalınmasına sebebiyet vermektedir. Ancak sanılanın aksine bu hesapları tespit edebilmenin yolları bulunmaktadır. Ankara sosyal medya avukatı olarak bu hesapların üzerine titizlikle düşmekteyiz.
Sosyal medya üzerinden yapılan yorumlar, atılan mesajlar, paylaşılan gönderiler hukuka aykırılık teşkil edebilmektedir. Hukuk sistemimiz sosyal medya üzerinden kişilik hakları ihlal edilen bireyleri saldırılardan korumak (mağduriyetini önlemek) için bu eylemleri gerçekleştirenlere karşı birtakım hukuki ve cezai yaptırımlar içeren düzenlemeler ihdas etmiştir.
Örneğin cinsel taciz suçu hepimizin bildiğinin aksine muhakkak fiziksel temas şeklinde gerçekleşmesi gereken bir suç tipi değildir, serbest hareketli bir suçtur bu sebeple karşı tarafın iradesi dışında gerçekleşen cinsel içerikli rahatsız edici mesajlar, videolar, resimler göndermek ve sarkıntılık yapmak suretiyle de bu suçun işlenmesi mümkündür.
Bu ve bunun gibi mağduru olduğumuz ama bir yaptırım öngörülmediğini düşündüğümüz için sessiz kaldığımız sosyal medya üzerinden işlenebilen pek çok suç tipi bulunmaktadır;
Cinsel Taciz Suçu
Cinsel taciz (TCK 105):
Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Cinsel Taciz eylemi kişilik haklarına zarar verdiği için özel hukuk anlamında haksız fiildir. Bir haksız fiil, haksız fiile uğrayan kişiye zarar veriyorsa bu zararın tazmin edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla cinsel taciz eylemi neticesinde bir kişiyi zarara uğratan kimse bu zararı gidermekle yükümlüdür. TMK md. 24/2’ye göre;
“Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” TBK 58’e göre; “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.” Manevi tazminatın amacı, kişilik hakkı saldırıya uğramış ve zarar görmüş kimselerin zararlarını en tatminkâr şekilde telafi etmektir.
Müstehcenlik Suçu
Müstehcenlik (TCK 226):
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Hakaret Suçu
Hakaret (TCK 125):
Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
“Davaya konu edilen olay incelendiğinde, davalının davacıya hakaret ettiği taraf anlatımları, tanık beyanları ve ceza dosyası ile sabittir. Bu durum davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Mahkemece uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken” (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2015/1568 E. 2016/421 K. 14.01.2016)
“Davalı, üzerine atılı fiilleri işlemediğini, açılan davanın haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı ceza mahkemesince cezalandırılmış ise de verilen cezaya ilişkin hükmün açıklanması geriye bırakıldığından hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığı ve hukuk mahkemesini bağlamayacağı, mahkemece dinlenen tanıkların çelişkili beyanları nedeniyle de ileri sürülen iddianın kuşkuya yer vermeyecek şekilde ispat edilemediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından taraflar arasında husumetin olduğu ve çeşitli davaların görüldüğü, toplanan kanıtlar ve tanık beyanlarına göre de davalının iddia edilen eylemleri gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davalının davacılardan …’ye karşı hakaret ve tehdit, …’ye karşı hakaret fiilini işlediği kabul edilerek uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/2565 E. , 2013/2399 K.)
Tehdit Suçu
Tehdit (TCK 106):
Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz.
Israrlı Takip Suçu
Israrlı takip (TCK 123/A):
Israrlı bir şekilde; ……bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu
Kişilerin huzur ve sükununu bozma (TCK 123):
“[1] Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.” şeklinde yasal düzenleme söz konusudur.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu, bağlı ve seçimlik hareketli bir suç tipi olarak düzenlenmiştir. Buna göre bu suç tipinin oluşması için, sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla belirli bir kimseye ısrarla telefon edilmesi veya gürültü yapılması yahut hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması yeterlidir.
Doktrinde ve uygulamada, maddede yer alan “telefon edilmesi” ifadesinin sadece telefon etmeyi değil ama bunun yanı sıra sms mesajı (kısa mesaj) göndermeyi de içerdiği kabul edilmektedir.
Yargıtay’ın suçun mesaj ve yorum yolu ile işlenebileceği yönünde çok sayıda kararı bulunmaktadır. Bu kabul ve uygulamaya göre sadece sms mesajı göndermek değil, aynı zamanda WhatsApp gibi mobil cihazla anlık mesajlaşma iletişim biçimleri de bu hareketin içinde değerlendirilmektedir. Mesaj göndermede ise mesajın belirli ve anlamlı bir içeriğe sahip olması gerekli olmayıp, boş mesaj atmak veya bir resim göndermek de suçu oluşturur. Suçun faili bakımından bir özellik söz konusu olmayıp, herkes bu suçun faili olabilir. Suçun mağduru bakımından ise, herhangi bir gerçek kişinin suçun mağduru olması mümkündür.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 08.04.2014 tarih, 2013/26160 Esas, 2014/11251 Karar sayılı ilamında; “Sanığın katılana, değişik saatlerde 13 adet mesaj gönderdiğinin ve mesajların içeriğinde” sana benim gıcıklığım vardı, acısını çıkartacaktım, benim kim olduğumu bulamazsın, seni de kızdırması çok hoşuma gidiyor bunu bil” ibarelerinin olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eylemlerinin kişinin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi” şeklinde karar verilmiştir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 24.01.2013 tarih 2012/17641 Esas, 2013/13555 Karar sayılı ilamında; “Sanığın yaşamın olağan akışına göre bir konudaki meramını bir veya iki kez mesaj göndermekle belirteceği yerde, aynı anlamdaki mesajları, gereksiz ve rahatsız edici biçimde 3,5 saat içinde 4 kez katılana göndermesi biçimindeki eyleminin, TCK 123. maddenin gerekçesinde belirtildiği üzere “ruhsal sükun içinde yaşama hakkını” ihlal ettiği gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi” şeklinde karar verilmiştir.
Sonuç olarak, sosyal medya avukatı, mağdurun sosyal medya platformlarındaki haklarını korumak ve ihlalleri önlemek için önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Bu davranışlar, mağdurların psikolojik olarak zarar görmesine neden olabileceği için oldukça ciddiye alınmalıdır.
Mağdurların, bu tür davranışlara karşı hukuki adımlar atmak için sosyal medya avukatı aracılığı ile destek alması ehemmiyetle önerilir. Sosyal medya üzerinden taciz ediliyorsanız, tanıdığınız ve tanımadığınız kişiler tarafından rahatsız edici mesajlar, yorumlar alıyorsanız, rahatsız edici içerikte (müstehcen) resimler tarafınıza gönderiliyorsa, mesajlaşma yoluyla ve yorumlar üzerinden hakaretlere, tehditlere ve cinsel içerikli paylaşımlara maruz kalıyorsanız bunlara karşı asla susmak zorunda değilsiniz.
Dönmez Ankara Hukuk Bürosu sosyal medya avukatı ya da bilişim avukatlığı konusunda uzman ve yetkin bir kadroya sahiptir. Sosyal medya ile ilgili rahatsız olduğunuz, hukuki müdahalede bulunmak istediğiniz tüm durumlarda hemen bize hemen iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Sık Sorulan Sorular
Avukatlar Sosyal Medya kullanabilir mi?
Elbette işte avukatların sosyal medya kullanımıyla ilgili üç temel madde:
Profesyonel İmaj ve İletişim Araç Olarak Kullanım
Sosyal medya avukatı dahil avukatlar, sosyal medyayı piyasaya sürmek, hukuki bilgi ve güncellemeleri paylaşmak, sektör trendleri hakkında görünümleri ifade etmek için kullanılabilirler. Bu, potansiyel müvekkillerle iletişim kurmanın ve profesyonel tanıtım geliştirmenin bir yolu olarak işlevsel olarak görülebiliyor.
Hukuki Bilgilendirme ve Farkındalık Oluşturma
Avukatlar, sosyal medya platformlarında genel hukuki konular hakkında bilgilendirici içerikleri paylaşarak insanlara hukuki olarak kazandırabilirler. Bu, insanların temel haklarına, yasal düzenlemelerine veya güncel hukuki değişiklikler gibi olası bilgi sahibi olmalarına yardımcı olur.
Etik ve Yasal Sınırların Gözetilmesi
Avukatlar, sosyal medyayı kullanırken mesleki etik kurallar ve hukuki dosyalara uygun hareket ederler. Müvekkillere ait gizli bilgileri paylaşmaktan veya yanıltıcı, hatalı veya yanıltıcı bilgileri vermekten kaçınmamalıdırlar. Ayrıca hukuki tavsiye verme durumu dikkatli olmalı ve spesifik durumlar için kişisel danışmanlık yapmaktan kaçınmamalıdırlar.
Unutulmaması gereken önemli bir nokta, avukatların sosyal medyanın yerel yasal düzenlemelerine, avukatlık etiğine ve profesyonel davranış biçimlerine uygun olması gerekir. Avukatların sosyal medya platformlarında profesyonel ve onların bir şekilde hareket etmesini, mesleklerine olan güveni artırabilir ve pozitif bir etki yaratabilir.
Siber suçlara hangi avukat bakar?
Siber suçlar, dijital platformlarda gerçekleşen suçlar olarak çalıştırılır ve genellikle bilgisayar sistemlerine karşı yapılan saldırılar, veri hırsızlığı, kimlik avını, kötü amaçlı yazılım çalıştırma ve benzeri çalıştırmaları içerir. Siber suçlarla mücadele etmek için özel bir hukuk dalı olan “bilgi hukuku” veya “siber hukuk” mevcuttur ve sosyal medya avukatı bu konuda uzmanlaşmış avukatlardır diyebiliriz.
Bu tür suçlarla mücadele eden avukatlar, bilişim hukuku konusunda avukatlardır. Siber suçlar oldukça teknik ve karmaşık olabilir, bu nedenle bu alanda çalışan avukatların hem hukuki hem de teknik özelliklerine sahip olmaları mümkündür.
Sosyal medya avukatı, müvekkillerini siber suçlarla ilgili yasal şekillerde temsil eder, mahkemelerde davaları takip eder, hukuki tavsiyelerde bulunur ve dijital olarak kişisel güvenlik ve gizlilik geliştirme işlemleri yapar.
Siber suçlar oldukça geniş bir yelpazeyi kapsayabilir, bu nedenle bilişim hukuk avukatları siber suçların farklı ayrıntılarıyla ilgilenebilirler. Örneğin, veri güvenliği, siber saldırılar, çevrimiçi dolandırıcılık, dijital kimlik hırsızlığı gibi konular bu alanda tutulabilir.
AVM girişinde avukat aranabilir mi?
AVM ‘ler (Alışveriş Merkezleri), genellikle özel mülk sahipleri veya işletmeciler tarafından işletilen ticaret merkezleridir. AVM’ ler in girişinde güvenlik ve düzeni sağlamak amacıyla güvenlik görevlileri veya personel bulunabilir. Ancak AVM girişinde sadece güvenlik amacıyla avukat aranması yaygın bir uygulama değildir.
Avukatlar genellikle hukuki danışmanlık, müvekkillerini temsil etme, hukuki belge hazırlama gibi hukuki işlemlerle ilgilenirler. AVM girişlerinde avukat aranmasının hukuki bir amacı olmadığı sürece, böyle bir uygulama olağandışı ve gereksizdir. Güvenlik, halka açık alanlarda genellikle güvenlik personeli tarafından sağlanmaktadır.
Ancak bazı özel olayların, tekrarlanan özel olayların, buluşmaların veya anlaşmazlıkların çözümü gibi avukatların AVM girişlerinde bulunması mümkün olabilir. Bu tür koşullar genellikle belirli hukuki özellikleri sınırlanır olur. Dolayısıyla AVM yönetiminin politikalarına ve güvenlik standartlarına uygun hareket etmek önemlidir.
Ankara sosyal medya avukatı nezdinde uzman ekibimiz ile sizlere destek veriyoruz. Detaylı bilgi için hemen iletişim sayfamızı ziyaret edin.