Velayeti annede olan çocuğun annesi evlenirse bu durum, velayet üzerinde doğrudan bir değişiklik meydana getirmez. Türk Medeni Kanunu’na göre çocuğun velayeti, boşanma durumunda anneye verilebilir. Annenin tekrar evlenmesi ise velayetin sona ermesine ya da babaya devredilmesine sebep olmaz.
Ancak annenin yeni evliliği, çocuğun menfaatlerini olumsuz etkiliyorsa ya da yetiştirilmesinde ciddi aksaklıklar meydana geliyorsa baba veya diğer ilgililer, mahkemeye başvurarak velayetin değiştirilmesini talep edebilirler. Bu aşamada mahkeme, çocuğun üstün yararını gözeterek karar verir. Annenin evliliğinin, çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişimini ne ölçüde etkilediğini de değerlendirir.
Boşanmış Annenin Yeniden Evlenmesi ve Velayet Hakkı
Türk Medeni Kanunu’nun 349. maddesine göre boşanmış annenin yeniden evlenmesi, velayet hakkını direkt olarak etkilemez. Ancak ilgili hususta temel nokta, çocuğun menfaatine dair şartların değişip değişmemesidir. Mahkemeler tarafından bu tür durumlar şu şekilde değerlendirilir:
- Yeni eşin (üvey baba), çocuğun psikolojik ve fiziksel sağlığı üzerindeki etkileri dikkate alınır. Çocuğun üzerindeki etkiler olumlu ise daha önce verilen kararın yeniden değerlendirilmesi gerekmez. Ancak söz konusu etkiler olumsuz ise babanın başvurusu üzerine ya da hakim tarafından resen yeniden değerlendirme süreci başlatılabilir.
- Yapılan evlilik neticesinde çocuğun yaşam koşullarında değişim olup olmadığına bakılır. Olumlu değişimlerde daha önce verilen karar değişmez. Ancak olumsuz yönlü değişimlerde mahkeme tarafından verilen karar yeniden değerlendirilebilir.
- Evliliğin ardından annenin farklı bir ilçeye ya da şehre taşınması, durum değişikliği olarak kabul edilir. Durum değişikliğinde babanın isteği üzerine ya da hakim resen harekete geçerek gerekli önlemleri alır. İlgili husus, Türk Medeni Kanunu’nun 183.maddesinde düzenlenmiştir.
Velayetin değiştirilmesi için annenin evlenmesi tek başına yeterli bir neden değildir. Ancak evlilikten kaynaklı olarak oluşacak yeni durum ve değişecek şartlara göre dava süreçleri yeniden başlayabilir.
Çocuğun Menfaatinin Korunması
Çocuğun menfaatinin korunması, velayet sürecinin şekillenmesine destek olan bir unsurdur. Türk Medeni Kanunu, Yargıtay Kararları ve uluslararası sözleşmelerde bu durum net olarak ifade edilir. Bu kapsamda velayet düzenlemesi, çocuğun üstün yararı ilkesi çerçevesinde şekillenir.
Velayet ile çocukların bakım, eğitim, yaşam standartları ve koruma sağlama gibi konulardaki ihtiyaçlarının sorumluluğu anneye, babaya ya da yasal vasilere verilir. Velayetin verildiği kişi, çocukların zihinsel, bedensel, sosyal ve ruhsal gelişimi için gerekli şartları sağlamak zorundadır. Eğer şartların sağlanmasına ilişkin değişiklikler olursa mahkeme, menfaatin korunması ilkesi kapsamında kararını yeniden değerlendirebilir.
Boşanma davalarında çocukların kimde kalacağı konusu değerlendirilirken istekleri de dikkate alınır. Özellikle kendini ifade edebilecek yaşta olan çocukların istekleri, mahkemeler tarafından değerlendirilir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen kararlarda mahkemelerin değerlendirme yaparken tarafların isteklerinden bağımsız olarak hareket etmesi gerektiği ve çocukların menfaatlerinin korunmasının esas olduğu ifade edilmiştir.
Boşanma süreçlerinde önemli olan her zaman çocukların menfaatleridir. Eğer ebeveynlerden birinin davranışlarındaki ya da medeni durumlarındaki değişimler, çocukların yaşam koşullarını ve gelişimlerini olumsuz etkilerse mahkeme bu durumu değerlendirmeye alır. Bu çerçevede velayetin değiştirilmesi ya da kaldırılması şeklinde karar verebilir.
Velayeti Annede Olan Çocuğun Babasının Hakları
Mahkeme tarafından velayet hakkı anneye verilen bir çocuğun babasının da birtakım hakları vardır. İlgili haklara ilişkin detaylar aşağıdaki gibidir:
Çocuğu Görme Hakkı
Velayetten bağımsız olarak babanın, mahkeme tarafından belirlenen zaman dilimlerinde çocuğunu görme hakkı vardır. Hakka ilişkin zaman dilimleri, mahkeme tarafından belirlenir ve tarafların kesin olarak uyması gerekir. Eğer anne, belirlenen zaman dilimlerinde çocuğu göstermezse babanın mahkemeye başvurma hakkı doğar.
Babaya verilen hak, yine çocukların menfaatleri çerçevesinde şekillenir. Eğer babanın hakkını kullanması nedeniyle çocuğun fiziksel, ruhsal, zihinsel ve sosyal gelişimleri olumsuz etkilenirse mahkeme tarafından bu durum değerlendirmeye alınır. Ayrıca uzmanlardan gelen görüş ve raporlara göre mahkeme kararını değiştirebilir.
İhtiyaçlarını Karşılama Hakkı
Velayetle birlikte çocukların ihtiyaçlarının kim tarafından karşılanacağı da belirlenir. Annenin üstlendiği ihtiyaçların yanı sıra mahkeme tarafından babaya da nafaka sorumluluğu verilir. Ancak bunun haricinde babanın, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılama hakkı da vardır. Çocukların ihtiyaçları, uluslararası sözleşmelerde aşağıdaki gibidir:
- Eğitim
- Kendi mesleğini belirleme
- Barınma
- Sosyalleşme
- Şiddetten korunma
- Mahremiyet
- Fikirlerini açıklama ve geliştirme
Baba, görüş günlerinde ya da iletişim halinde olduğu zaman dilimlerinde bu hakların karşılanmasını sağlar veya katkıda bulunur. Örneğin; eğitim süreçleri için çocuklarına maddi ve manevi açıdan destek olabilir. Bu tür destekler ve katkılar, anne tarafından engellenemez.
Kişisel İlişki Kurulmasını Talep Etme Hakkı
Babanın kişisel ilişki kurulmasını talep etme hakkı, Türk Medeni Kanunu’nun 123. maddesinde düzenlenmiştir. Mahkemenin, bu kanuna göre babanın çocuğu ile kişisel ilişki kurmasını sağlayacak şartları tesis etmesi gerekir. İlgili şartlar belirlenirken çocukların gelişim dönemleri, eğitim hayatları ve sağlıkları dikkate alınır. Tüm bunlara bağlı olarak çocukların, babaları ile baş başa ya da bir refakatçi eşliğinde görüşmelerine izin verilir.
İletişim ve Bağ Kurma Hakkı
Ebeveynlerin, çocuklarıyla bağ kurma hakları vardır ve mahkeme tarafından garanti altına alınır. Boşanma davasında belirlenen günlerde baba ile çocukları bir araya gelerek bağ kurar ve bağlarını güçlendirir. Eğer belirlenen zaman diliminde makul bir gerekçeyle baba ve çocukları bir araya gelemezse görüşme bir başka günde yapılır. Babanın buradaki isteği temel kıstas olarak kabul edilir. Annenin ise bu noktada gereken kolaylığı sağlaması beklenir. Sebepsiz yere annenin görüşmeyi engellemesi, dava nedeni olarak kabul edilir.
Baba Velayeti Nasıl Alır?
Boşanma ya da ayrılık durumlarında çocuğun velayetinin hangi ebeveynde kalacağı, aile hukukunun önemli bir meselesidir. Türk Medeni Kanunu’na göre çocuğun velayeti her iki ebeveyne de verilebilir. Ancak çoğu durumda velayet bir ebeveyne bırakılır. Velayet hakkı, çocuğun bakımı, eğitimi, korunması ve genel olarak yetiştirilmesi ile ilgili tüm kararları bünyesine dahil eder. Bu kapsamda mahkeme, velayet kararı verirken çocuğun üstün yararını göz önünde bulundurur. Baba, çocuğun velayetini almak istiyorsa mahkemeye başvurarak bu talebini gerekçelendirmelidir.
Babanın velayeti alabilmesi için ilk olarak çocuğun menfaatine en uygun kişinin kendisi olduğunu ispat etmesi gerekir. Mahkeme, ilgili süreçte ebeveynlerin maddi durumunu, sosyal hayatlarını, çocuğa sağlayabilecekleri fiziki ve psikolojik koşulları değerlendirir. Bunun yanı sıra çocuğun yaşı, özel ihtiyaçları, gelişim düzeyi ve ebeveynle olan ilişkisi de göz önünde bulundurulur. Küçük yaştaki çocukların anne ile kalmaları genellikle uygun görülse de babanın bu kuralı çocuğun menfaati doğrultusunda çürüten geçerli sebepler sunabilmesi durumunda velayet hakkını kazanması mümkündür. Örneğin; annenin çocuğa karşı ilgisizliği, ihmal ya da kötü muamele gibi durumlar, babanın velayet talebini güçlendirebilir.
Çocuğun Velayeti Hangi Durumlarda Anneden Alınır?
Çocukların velayeti, annenin çocukların menfaatlerini koruyamaması durumunda anneden alınır. Burada esas olan nokta, çocukların üstün çıkarlarıdır. Annenin bakım, eğitim, barınma ya da diğer sorumluluklarını yerine getirmede sorunlar yaşaması, çocukların zihinsel, duygusal ve fiziksel gelişimini olumsuz etkilemesi durumunda velayet anneden alınır. İlgili karar ise Aile Mahkemesi tarafından verilir.
Türk Medeni Kanunu’nun 183. maddesinde çocukların menfaatlerine dair durumun değişmesi halinde hakim, direkt olarak gerekli önlemleri alma hakkına sahiptir. Ayrıca Aile Mahkemesi, ebeveynlerden birinin istemi üzerine de bu konuda harekete geçer.
İlgili kanunlarda, direkt olarak velayetin hangi durumlarda alınacağı belirtilmez. Yalnızca çocukların menfaatlerinin esas olduğu vurgulanır. Ancak Türk Medeni Kanunu’nun 348. maddesinde velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gereken bazı durumlardan bahsedilir. Bu hususa ilişkin detaylar aşağıdaki gibidir:
- Ebeveynlerin deneyimsizliği, kötü giden sağlık durumları, farklı bir yerde ikamet etmeleri ve benzeri nedenlerden dolayı görevlerini yerine getirmemeleri
- Ebeveynlerin çocuklara yeterli ilgiyi göstermemesi, yükümlülüklerini göz ardı etmeleri
Yukarıda yer alan nedenlerin ortaya çıkması durumunda çocukların velayeti annelerinden alınır. Ancak değerlendirme ve karar yetkisi her daim mahkeme tarafından verilir.
Anne Evlenirse Velayet Babaya Verilir mi?
İkinci evlilikte çocuğun velayeti anneden alınarak babaya verilmez. Bu çerçevede annenin boşandıktan sonra evlenmesi, velayetin kendisinden alınması için yeterli bir durum değildir. Yapılan evlilikle çocukların menfaatlerinin olumsuz etkilenmesi, zihinsel ve fiziksel gelişimlerine dair sorunlar ortaya çıkması durumunda velayetin anneden alınması gündeme gelir.
Türk Medeni Kanunu, velayet konusunda çocukların üstün çıkarlarını temel alır. Çıkarları, ebeveynlerden hangisi sağlıyorsa velayet ona verilir. Bunun yanı sıra boşanma davaları görülürken Aile Mahkemesi tarafından çocukların menfaatlerine dair hususlar değerlendirilir ve en hakkaniyetli olacak şekilde karar verilir.
Annenin daha sonraki süreçte farklı biriyle evlenmesi de velayet açısından olumsuz bir durum olarak değerlendirilmez. Üvey babanın varlığının çocuklar üzerinde olumsuz etkiler oluşturması halinde mahkeme tarafından bu süreç, değişen durum olarak kabul edilir. Böyle bir durumda çocukların velayetine dair gerekli önlemler mahkeme tarafından alınır.
Mahkeme Kararları ve Emsal Durumlar
Velayet davaları için en yüksek mahkeme Yargıtay’dır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen bazı kararlara ilişkin detaylara aşağıda yer verilmiştir:
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/13402 E., 2014/1 K., 13.01.2014 T.
Annenin velayetine dair yükümlülükleri göz ardı ettiği, çocuklarına gereken ilgiyi göstermediği ve yeniden evlendiği gerekçesi ile babanın açtığı dava kabul edilmiştir. Yargıtay ise dosyada somut delil olmadığını ve annenin evlenmesinin tek başına velayetin değiştirilmesi için yetersiz kaldığını gerekçe göstererek verilen kararı bozmuştur.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/5009 E., 2016/6233 K., 29.03.2016 T.
Annenin yeniden evlenmesi, evlendiği kişinin sabıkalı olması ve çocuklara karşı görevlerini aksattığı gerekçesi ile babanın açtığı dava kabul edilmiştir. Yargıtay ise bu gerekçelerin velayetin anneden alınması için yeterli olmadığını belirterek alt mahkemenin verdiği kararı bozmuştur.
Emsal kararlardan da anlaşılacağı üzere Yargıtay, çocuğun menfaatinin korunmasını esas alır. Annenin evlenmesinden sonra değişen durum varsa somut delillerle ortaya konulmasını talep eder. Aksi durumda soyut iddiaları, annenin evlenmeden başka birisi ile birlikte yaşamasını dahi dikkate almaz.
Sık Sorulan Sorular
Velayeti Annede Olan Çocuğu Baba Ne Kadar Görebilir?
Boşanma davalarının sonucunda velayeti anneye verilen çocuğu babanın hangi sıklıkla göreceği de belirlenir. Bu noktada takdir hakkı tamamen aile mahkemelerindedir. Ancak genel uygulama, ayda iki defa olacak şekilde düzenlenir.
Çocuk İsterse Velayet Değişir mi?
Velayetin kime verileceği konusundaki karar, çocuğun menfaatine göre verilir. Çocuğun isteği, mahkemeler tarafından dikkate alınır. Ancak ilgili durumda öncelik her zaman menfaate verilir. Menfaatin korunması durumunda ise çocukların istekleri değerlendirilir.
18 Yaşını Doldurmuş Çocuğun Velayeti Olur mu?
18 yaşını dolduran bireyler, artık çocuk olarak kabul edilmezler. Bu nedenle söz konusu kişilerin herhangi bir velayet hakkı olmaz. Ancak kişinin reşit olarak kabul edilmesine engel bir sağlık problemi varsa farklı uygulamalar devreye girer. Bu tür kişilere yasal vasi atanır.
Annenin Özel Hayatı Velayeti Etkiler mi?
Annenin özel hayatı, velayet üzerinde direkt etkiye sahip değildir. Söz konusu durumda önemli olan çocukların menfaatlerinin nasıl değiştiğidir. Özel yaşamda yaşanan değişimler, çocukların menfaatlerini etkilemez ya da olumlu yönlü olarak etkilerse velayette herhangi bir değişim yaşanmaz. Ancak tersi durumda velayetin kaldırılması söz konusu olabilir.
Annenin Sevgilisi Olması Velayeti Etkiler mi?
Annenin sevgilisinin olması velayet durumunu direkt olarak etkileyen bir unsur değildir. Burada temel konu, çocukların menfaatlerinin korunmasıdır. Menfaatler korunduğu sürece özel yaşamdaki hiçbir değişim direkt olarak velayeti etkilemez.
Üvey Anne Çocuğun Velayetini Alabilir mi?
Velayetin temelinde kan bağı vardır. Çocukların velayetleri, sadece kan bağı olanlara verilebilir. Bu nedenle üvey annenin ya da babanın bu konuda herhangi bir hakkı yoktur.
Dönmez Ankara Hukuk Bürosu Olarak Hizmetlerimiz
Boşanma davaları, taraflar için hukuki ve duygusal zorluklar barındıran bir süreçtir. Aynı zamanda ayrılık sürecinde yasal hakların ve sorumlulukların korunması da oldukça önemlidir. Bu çerçevede Dönmez Ankara Hukuk Bürosu avukatlarımız, müvekkillerin haklarını korumak, süreci hızlı ve adil bir şekilde sonuca ulaştırmak için hukuki danışmanlık hizmetleri sunar. Ankara boşanma avukatı kadromuzla, velayete ilişkin tüm hususlarda bilgi almak için iletişime geçebilirsiniz.